ALIŞKANLIK ÜZERİNE.

İnsanlar arası iletişim ilk çağlardan günümüze yaşam kalitesini belirleyen unsurlardan biri olmuş her zaman diliminde.

Teknoloji hayatımıza girmeden önce ve sonrasında, bir çok değişim geçirmesine rağmen, her yüzyılda farklılık gösterse de işlevi hep aynı kalmıştır. Yaratılışımızın mayasında olan "sevgi hamuru" bizi, biz yapan değerlerimizden biri olarak, her daim varoluş temelimizin de en birincil unsurdur.

Evet zamanımızda artık doğal olan iletişim tarzı; Yüzyüze görüşme birbirini kucaklayıp hal hatır sorma devri bitmek üzere.

Bunun yerini "sosyal medya" dediğimiz yeni bir iletişim tarzı almış durumda. Dünyanın küçük bir köy olgusundan hareketle bu yeni tarzın faydaları tartışılmaz konumda olması bir yana diğer taraftan bir çok değerli hasleti alıp götürmesi; İnsanların mutsuzluk,yalnızlık,değersizlik,sevgisizlik gibi bir çok bilinçaltı mesajlar ile varoluş cizgisine hasar vermektedir.

Artık insanlık kendini ifade etme biçimi olarak teknolojiyi kullansa da, bir müddet sonra bu alışkanlığı kendisini yalnızlaştırmakta. Bu yalnızlığı mutsuzluğa ve değersizliğe yerini bırakarak ruh dünyasını karartmaktadır.Bu ifade etme biçiminde kullandığı argümanlar çoğu zaman kendi yerine olmak istediği kendisi olması, nedeniyle kişilik çatışması doğurabilir.

Ayrıca günlük insan psikolojisinin veri alt tabanı istatistiklerine kolay ulaşılabilir kılmakta.

 Şimdilerde bir de akım gibi Whatsapp üzerinden iletişim salgını var. Bir çok grub oluşturuluyor. Akraba grubu,arkadaş grubu,kankişler grubu .... vs gibi.

Aslında güzel tarafları var.Organize olmak gibi konularda çokta işe yarıyor. Uzak akraba bağlarının güçlenmesinde, bir konu üzerine bilgi akışında etkili iletişim oluyor. İletişim günümüzün en önemli unsurlarından bir tanesi tartışılmaz.

Lakin Bazen amacı aşan durumlar sözkonusu olabiliyor. Sosyal iletişim dili tamda geçirgen bir dil olmadığı için, söyledikleriniz karşındakinin anladığı kadar olabiliyor. İletişim tıkanıklıgı sözkonusu oluyor. Sürekli kendine görev edinmiş bazı insanlar hiç alakasız videolar gönderebiliyorlar, durmadan slogan müslümanlığı yapılıyor bilgi kirliligi vs gibi.

Tüm bu alışkanlıkları sonradan teknolojinin gelişimi ile birlikte edinen insanlık bunlara sıkı sıkıya bağlanıp bağımlılık oluşturabiliyor. 

Ne muhteşem bir yapı ki "insanlık"kendi kolaylığı için ürettiği teknolojiyi kendisi için zora dönüştürüyor.

Alışkanlıkları edinen insan ise onları terketmesinide bilen de insanın yine kendisi olacaktır. 

Bu konuda bir çok makaleler denemeler yazanlar olmuştur. Herkesin sosyal medyayı kullanma tarzı farklı farklıdır.

Günlük girenler, saatbaşı girenler, günde iki defa girenler,  iki günde bir girenler, haftalık girenler ve hiç girmeyip tüm sosyal medya uygulamalarını silenler gibi..

Birde, kişilerin sosyal medyadan beklentileri nedir, hayatındaki yeri ne kadardır onu bulmak durumundadır.

Bilgi için mi ?
Haberler için mi ?
Haberleşmek için mi ?
Kendini ifade etmek için mi ?
Mesaj vermek için mi ?
Bilgi aktarmak için mi ?
Paylaşmak için mi ?
Yalnızlığını bastırmak için mi ?
Kendisini başkası gibi göstermek için mi ??!!!....vs
Kullanıyor. Bu konuda herkes kendini bilir.

Sosyal medyada iletişim kaçınılmaz.Tüm mesele, o seni kullanmasına izin vermeden,senin onu kullanman.


Halime Bilgin