Fransa Notları
MELEZLEŞME Konumuz, hem fiziksel melezleşme, hem de kültürel
25/05/2013
MELEZLEŞME Melezleşme üzerine konuşacağız. Konumuz, hem fiziksel
melezleşme, hem de kültürel melezleşme. Zira evrende cari olan kanunlar, sosyal
hayat için de geçerlidir. Bazı talii başlıklarla konuyu işlemeye çalışalım, ama
daha önceki yazılarım gibi bu da özet geçilecektir, zira konu uzundur, ama
umarım üzerine düşünenler meramımızı anlayacaktır. MELEZLEŞME KONUSUNA DİNİ BAKIŞ Peygamber Efendimiz’e atfedilen bir
hadis, temel hadis kitaplarında yer almamakla beraber, bazı talii kaynaklarda
geçer. Hadisin sened sıhhati açısından, tartışmalı olduğunu (sened açısından
problemli olması, muhteviyatının yanlış olduğu anlamına gelmez) kaydederek arz
edelim:
"Pek yakınınız olan bir kadınla evlenmeyin; çünkü çocuk
zayıf, çelimsiz olur" . Hz. Ömer de şöyle demiştir: "Zayıfladınız,
neslinizin güçlenmesi için akraba olmayan yabancı kadınlarla evlenin" . (fiziksel
melezleşme) "Tesadüm-ü efkârdan ve
tehâlüf-ü ukulden hakikat tezahür eder " sözü, klasikleşmiş ve Bediüzzaman dahil,
İslam büyüklerinin eserlerinde yer alan, adeta anonim bir kelam-ı kibardır.
Manası şudur: Fikirlerin çatışmasından, akılların ihtilafından, hakikat
ortaya çıkar. Yine Bediüzzaman bir
eserinde, bütün dünyada, özellikle anadoluda, göçlerden ve doğal değişimlerden
dolayı, kavimlerin , ırkların birbirine girdiğini ve iyice karıştığını, öyle
ki, kimin hangi milletten olduğunu anlamak için, levh-i mahfuzun açılıp
bakılması gerektiğini anlatır. (26. Mektup, 3. Mephas). (kültürel melezleşme) MELEZLEŞME
KAÇINILMAZDIR Fizikte cisimlerin
karşılıklı etkileşiminin detaylarını inceleyen ve tespit eden termoninamik yasaları vardır. İlgili
yazsanın 4 maddesi var, birinci maddeye birinci madde denilmemiştir, birinci
maddeye sıfırıncı yasa denilmiştir.
Zira bu madde termoninamiğin temel prensibi hükmündedir ve içeriği şudur. ‘’ Farklı sıcaklıklarda iki cisim ısı bakımdan
temas ederse sıcak olan cisim soğur, soğuk olan cisim ısınır.’’ Bu yasa sadece cisimlerle ve ısıyla
sınırlı değildir. Evrendeki tüm etkileşim ve karlaşımlarda geçerlidir. Mesela,
bir odanın penceresini açtığımız zaman, dışardan gelen soğuk hava, odadaki,
sıcak havadan etkilendiği oranda sıcaklaşacaktır, odadaki sıcak hava da, soğuk
havadan etkilendiği oranda soğuyacaktır. Yarım bardak sıcak suya soğuk su
eklediğimiz zaman da olacak olan şey aynıdır. Fiziksel melezleşme. Bir topluma, farklı kültürden başka bir toplum
karışınca her iki toplum belli oranda kendi kültürünü kaybedecek,
ötekileşecektir, öteki de belli oranda berikileşecektir. Bu da kültürel melezleşmedir. Nitekim Habeşistan’a hicret eden ilk
Müslüman muhacirlerden bir kişi Hristiyanlığı seçmiş, buna mukabil Habeşistan
Kralı ve tebaası da İslamiyet’i seçmiştir. MELEZLEŞME
GÜÇLENME DEMEKTİR Katır dediğimiz hayvan, at ve eşeğin birleşmesinden
meydana gelir, ve hem attan hem de eşekten daha kuvvetlidir. Dünyanın en güçlü ve en kaliteli futbolcuları Latin
Amerika ülkelerinden çıkar, çünkü Latin
Amerika’lılar, Avrupa’lılarla Amerikan yerlilerinden melezleşmiş bir ırktır. Kiraz ağacını 10 yılda yetiştirsiniz, 10 yıl ürün
alırsınız. Sonra bahçeyi yeni kirazlarla donatmanız gerekir. Fakat kiraz
ağacını İdris ağacıyla aşılarsanız, üç yıl içinde ürün almaya başlarsınız ve
ürün verme süresi daha fazladır. French chomte bölgesinin simgelerinden olan montbeliard
ineği, melez bir inektir ve genlerini aldığı atalarına nazaran daha çok süt
vermekte ve soğuğa karşı daha dayanıklıdır. Farklı kabiliyetlere sahip köpek türlerinin genleri bir
tek köpekte toplanarak, çok fazla kabiliyetlere sahip melez köpek türleri elde
edilebilmekete ve güvenlik güçleri tarafından kullanılmaktadır. Avrupanın ortaçağ tarihinde, polonyalı bir prensle, bir
fransız prensesin evlendiğini, fransız bir prensesle, bir ingiliz prensin
evlendiğini, bir fransız prensesle, avusturya prensesinin evlendiğini görürüz.
İlk etapta bu evliliklerin sebebi, siyasi ittifaklar içindir. Aynı zamanda,
daha önemli sebep, zaten asil olduğu varsayılan ailenin, başka asil bir ailenin
genleriyle birleştirilerek daha asil bir nesle sahip olmaktır. Merhum Cengiz Aytmatov, ömrünün son yıllarında kaleme
aldığı Şafak Sökerken isimli
kitabında, eski Türkler’in, köy veya kasabalarına gelen bir yabancıyı, genlerinin güçlenmesi için
kendilerinden bir kadınla evlendirdiklerini anlatır. Bu gelenek, aynı niyetle
olmasa bile, alışkanlıktan dolayı anadolunun bazı yerlerinde hala yaşamaktadır. AMERİKA VE OSMANLI ÖRNEĞİ Amerika’nın dünyanın en
güçlü ülkesi olmasının çok farklı sebebleri vardır. En önemli sebeb,
Amerika’nın en melez ülke olmasıdır. Butün ırkların temsilcileri var
Amerika’da. Ayrıca bütün ırkların en kaliteli beyinleri oraya gidiyor.
Melezleşmekten korkmuyorlar. Dışlama yok, zira herkes yabancı, herkes yeni
orada, adı üstünde yeni kıta. Amerika köleliğin kaldırılması için kendi içinde
savaşmış bir ülkedir. Zencilerin haklarını elde edebilmesi için, zenciler kadar
beyazlar da mücadele vermiştir. Bugün bir zencinin Amerikan başkanı olması,
kimseyi gocundurmuyor. Gocunanlar yadırganıyor ve ırkçılık suçlamasıyla
karşılaşıyor. Bugün süper-star müzisyenler, zenci müziği (blues) yapıyor ve
zencilerin mistik kültürlerini içselleştiriyor. Aynı oranda zenciler de
beyazlaşıyor. Zenginler, sanatçılar gidiyor, Kabalaya inanıyor, Dalai Lamaya
iman ediyor, veya Budist oluyor. Müslümanlar her yerde devasa
camiler ve külliyeler açıyor. Müslümanlar,Hristyan kültüründeki gezici vaizlik
sistemini kullanarak devasa salonlarda insanlara hitap ediyorlar. Tam bir
melezleşme örneği. Amerikayı tüm dünyaya üstün kılan şey, bu melezleşme ve
bu kollektif intellektüaliteyi
kullanmaktan kaçınmamasıdır. Amerika fiziksel ve kültürel melezliğe kapıları
açık bir ülke olduğu için güçlüdür. Amerika,bir dünya karması takımı olduğu için, yerel her takımı yenmektedir. Konumuz soğuk savaş
döneminin Ameraka’sı ile Rusya’sını karşılaştırmak değil ama, bu bağlamda şu
örneği zikretmek durumundayım. Özelde
Rusya, genelde Doğu Bloku ülkelerinin, tarih sahnesinde bir yüz yıl
kalamamalarının en önemli sebebi, dış dünyadan izole olmaları, farklı kültür ve
düşüncelere kapalı olmaları ve kendi kendilerine yetmememeleridir. Osmanlıyı güçlü kılan da
kozmopolitan ve çok zengin demografik yapısıdır. Her kültür ve milletten
yararlanmayı bilmiştir. Sokollu Mehmet Paşa’dan tutun, Mimar Sinan’a, Barbaros
Hayreddin Paşa’ya kadar, adı anılınca Osmanlı’yı hatırlatan büyük tarihi
şahsiyetler hep devşirmedir, Osmanlı
Melezleşmesinin örnekleridir. Bugün bu misyon Amerika’ya geçmiş durumdadır. AVRUPA’NIN ÇIKMAZI ve ÇIKIŞ YOLU Bulgaristanlı Vanga Nine
(Baba Vanga) nin kehanetleri meşhurdur. Baba Vanga ‘’
Avrupa’da, 2273 yılında, Beyaz, siyah ve sarı ırkların bileşiminden
tek bir melez ırk doğacak’’. diyor. Kehanet doğru, ama
tarih tartışılır, bana göre göre Avrupanın melezleşmesi o kadar ileri bir
tarihe ertelenemez. Avrupa’da, Rönesanstan sonra
ulus devletler kuruldu. Devlet sistemi, nasyonaliteyi temel postulat olarak
kabul etti. Diğer ırklardan arındırılmış, ari bir ırk yaratmak isteyen
Hitler’in, bu ari ırk fantezisinin,
2. ci dünya savaşında, insanlığa nelere malolduğunu biliyoruz. Bu kötü
tecrübeye rağmen hala nasyonalizmden vazgeçilemiyor. Hala ırkçılık yükselen bir
değer olarak karşımızda. Sağ, sol, yeşil, bütün partiler milliyetçiliğe
sığınıyor. Yabancılar dışlanıyor. İnsanlar yabancılarla bonjour-laşma dışında,
ciddi iletişim kurmuyor. Bonjour’un ötesine geçmeye kalktığınız zaman hekes
gardını alıyor. Yağ ve su gibi ayrışma var Avrupa’da. Birbirine sirayet etme,
kaynaşma, karışma, Amerika oranında yaşanmıyor. Maalesef Avrupa kaybediyor.
Amerika’dan sonra en kozmopolitik kıta Avrupa’dır. Ama Avrupa bu farklılıktan,
bu zenginlikten yararlanmaya yanaşmıyor. Elindeki hazineyi çöpe atıyor. Avrupa ırkları ve Avrupa
kültürü, eki Roma’nın mirasıyla zaten melez bir kültürdür. Zira Roma, Yunan,
Mısır ve Filistin kültürlerini Avrupa’ya taşımış ve bunları Romalılaştırmış,
modern Avrupa bunların üzerine bina edilmiştir. Ama yaşlı kıta, kuşatılmışlık korkusuyla, islamo-fobi, nesillerin
kesilmesi, kültür ve maneviyatına güvenememe gibi sebeblerle o mirasa bugün
sahip çıkmamaktadır. Avrupa bugün, ayrımcılık, dışlama ve ırkçılık konularında
ikinci bir ortaçağ yaşamaktadır. Her Ortaçağ bir Rönesans doğurur ve ikinci bir
Rönesans yaşanacak. Melezleşmeye direnenlerin, ikinci Rönesanstan sonra, günah
çıkarma seansı daha uzun sürecektir. Bernard Shaw’a hayran olan,
zengin, güzel ve aptal bir kadın evlenme teklif eder. ‘’Efendim sizinle evlensek, çocuğumuz
sizin zekanızı, benim de güzelliğimi alsa ne mükemmel çocuk olur değil
mi’’ der. Filozofumuz, ‘’ya tersi olursa’’ der ve teklifi reddeder. Hikayeyi dinlediğimizde,
‘aman da ne güzel cevap vermiş’ diye filozofu takdir ediyoruz değil mi? Halbuki
bir hata var. Her çocuk, annesinin ve babasının hem fiziksel olarak, hem de
ahlak ve maneviyat olarak en mükemmel
özelliklerini alır. Dolayısıyla her yeni nesil bir öncekinden daha
akıllı, daha zeki, ve bir önceki nesle
nazaran daha donanımlıdır. Onun için insanlığın tekamülü ilerlemeketedir.
İnsanlığın geri vitesi yoktur. Her canlı tekamüle, olgunlaşmaya, ilerlemeye
programlı ve mütemayildir. Bilgisayarın icadından sonra, hesap makinasının
icadı sözkonusu olabilir mi? İlkel olan daha eskidir. Başka bir yazımda, Avrupa’nın
ortaçağ ve rönesans tecrübesinin, Avrupa’nın kültür ve medeniyetinin mükemmel
bir İslam modeli ve din anlayışı doğuracak bir altyapıya sahip olduğunu başka
bir vesileyle yazmıştım. Avrupa’nın fiziksel, sosyal
sistem ve bilimsel alanda bir üstünlüğü var. Asya ve İslam toplumlarının da,
belli bir maneviyatı ve daha insani bir kültürü var. Batı bu fiziksel ve
bilimsel üstünlükten bir ahlak ve maneviyat üretemiyor. Doğu da elindeki mükemmel
kültür ve tarihi birikimini, sosyal sistem kurmakta ve fiziksel güce
dönüştürmekte başarısız. Bu iki tarafın birleşerek melezleşmesi, birbirinin
iyiliklerini alarak birbirinden istifade etmesi her iki tarafı kurtaracak
yegane çözümdür. Bu karşılıklı alışveris
olduğu zaman ortada taraf falan da kalmayacak. Melez bir tek taraf olacak.
Allah bunu istiyor, kader ve tarih de bunu istiyor. Konjoktürün dayattığını
ıskalayan ve direnen zarar edecek. Bu Türklerin ve Arapların ne işi var
Avrupa’da? Kim planladı bütün bunları? Melezleşme
bir tür insanlığın aslına rucu etmesidir aslında. Adem babamızın insanlığı
hangi ırktan idi? Üstad ( Bernard Shaw ) keşke o kadınla evlenseydi. Gitti- gidiyor
güzelim kombinasyon, yazık oluyor insanlığımıza... |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
İSLAM VE COĞRAFYA VEYA ÖRFE GÖRE ŞEKİLLENEN İSLAM - 05/09/2013 |
İslam dini bir hammadde gibidir. Her kültür ve coğrafyada farklı işlenmiş ve farklı müslümanlık modelleri ortaya çıkmıştır. |
Kendimize inanalım ve takım oyunu oynayalım. - 25/05/2013 |
Eskiden futbol yazıları yazardım ama bu bir futbol yazısı olmayacak maalesef. |