• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis
Fransa Notları
MELEZLEŞME Konumuz, hem fiziksel melezleşme, hem de kültürel
25/05/2013

MELEZLEŞME

Melezleşme üzerine konuşacağız. Konumuz, hem fiziksel melezleşme, hem de kültürel melezleşme. Zira evrende cari olan kanunlar, sosyal hayat için de geçerlidir. Bazı talii başlıklarla konuyu işlemeye çalışalım, ama daha önceki yazılarım gibi bu da özet geçilecektir, zira konu uzundur, ama umarım üzerine düşünenler meramımızı anlayacaktır.

MELEZLEŞME KONUSUNA DİNİ BAKIŞ

Peygamber Efendimiz’e atfedilen bir hadis, temel hadis kitaplarında yer almamakla beraber, bazı talii kaynaklarda geçer. Hadisin sened sıhhati açısından, tartışmalı olduğunu (sened açısından problemli olması, muhteviyatının yanlış olduğu anlamına gelmez) kaydederek arz edelim: "Pek yakınınız olan bir kadınla evlenmeyin; çünkü çocuk zayıf, çelimsiz olur" . Hz. Ömer de şöyle demiştir: "Zayıfladınız, neslinizin güçlenmesi için akraba olmayan yabancı kadınlarla evlenin" . (fiziksel melezleşme)

 

"Tesadüm-ü efkârdan ve tehâlüf-ü ukulden hakikat tezahür eder "  sözü, klasikleşmiş ve  Bediüzzaman dahil, İslam büyüklerinin eserlerinde yer alan, adeta anonim bir kelam-ı kibardır. Manası şudur: Fikirlerin çatışmasından, akılların ihtilafından, hakikat ortaya çıkar.

Yine Bediüzzaman bir eserinde, bütün dünyada, özellikle anadoluda, göçlerden ve doğal değişimlerden dolayı, kavimlerin , ırkların birbirine girdiğini ve iyice karıştığını, öyle ki, kimin hangi milletten olduğunu anlamak için, levh-i mahfuzun açılıp bakılması gerektiğini anlatır. (26. Mektup, 3. Mephas). (kültürel melezleşme)

MELEZLEŞME KAÇINILMAZDIR

Fizikte cisimlerin karşılıklı etkileşiminin detaylarını inceleyen ve tespit eden termoninamik yasaları vardır. İlgili yazsanın 4 maddesi var, birinci maddeye birinci madde denilmemiştir, birinci maddeye sıfırıncı yasa denilmiştir. Zira bu madde termoninamiğin temel prensibi hükmündedir ve içeriği şudur. ‘’ Farklı sıcaklıklarda iki cisim ısı bakımdan temas ederse sıcak olan cisim soğur, soğuk olan cisim ısınır.’’  Bu yasa sadece cisimlerle ve ısıyla sınırlı değildir. Evrendeki tüm etkileşim ve karlaşımlarda geçerlidir. Mesela, bir odanın penceresini açtığımız zaman, dışardan gelen soğuk hava, odadaki, sıcak havadan etkilendiği oranda sıcaklaşacaktır, odadaki sıcak hava da, soğuk havadan etkilendiği oranda soğuyacaktır. Yarım bardak sıcak suya soğuk su eklediğimiz zaman da olacak olan şey aynıdır. Fiziksel melezleşme. Bir topluma, farklı kültürden başka bir toplum karışınca her iki toplum belli oranda kendi kültürünü kaybedecek, ötekileşecektir, öteki de belli oranda berikileşecektir. Bu da kültürel melezleşmedir. Nitekim Habeşistan’a hicret eden ilk Müslüman muhacirlerden bir kişi Hristiyanlığı seçmiş, buna mukabil Habeşistan Kralı ve tebaası da İslamiyet’i seçmiştir.

MELEZLEŞME GÜÇLENME  DEMEKTİR

Katır dediğimiz hayvan, at ve eşeğin birleşmesinden meydana gelir, ve hem attan hem de eşekten daha kuvvetlidir.

Dünyanın en güçlü ve en kaliteli futbolcuları Latin Amerika ülkelerinden çıkar, çünkü  Latin Amerika’lılar, Avrupa’lılarla Amerikan yerlilerinden melezleşmiş bir ırktır.

Kiraz ağacını 10 yılda yetiştirsiniz, 10 yıl ürün alırsınız. Sonra bahçeyi yeni kirazlarla donatmanız gerekir. Fakat kiraz ağacını İdris ağacıyla aşılarsanız, üç yıl içinde ürün almaya başlarsınız ve ürün verme süresi daha fazladır.

French chomte bölgesinin simgelerinden olan montbeliard ineği, melez bir inektir ve genlerini aldığı atalarına nazaran daha çok süt vermekte ve soğuğa karşı daha dayanıklıdır.

Farklı kabiliyetlere sahip köpek türlerinin genleri bir tek köpekte toplanarak, çok fazla kabiliyetlere sahip melez köpek türleri elde edilebilmekete ve güvenlik güçleri tarafından kullanılmaktadır.

Avrupanın ortaçağ tarihinde, polonyalı bir prensle, bir fransız prensesin evlendiğini, fransız bir prensesle, bir ingiliz prensin evlendiğini, bir fransız prensesle, avusturya prensesinin evlendiğini görürüz. İlk etapta bu evliliklerin sebebi, siyasi ittifaklar içindir. Aynı zamanda, daha önemli sebep, zaten asil olduğu varsayılan ailenin, başka asil bir ailenin genleriyle birleştirilerek daha asil bir nesle sahip olmaktır.

Merhum Cengiz Aytmatov, ömrünün son yıllarında kaleme aldığı Şafak Sökerken isimli kitabında, eski Türkler’in, köy veya kasabalarına gelen bir yabancıyı, genlerinin güçlenmesi için kendilerinden bir kadınla evlendirdiklerini anlatır. Bu gelenek, aynı niyetle olmasa bile, alışkanlıktan dolayı anadolunun bazı yerlerinde hala yaşamaktadır.

AMERİKA VE OSMANLI ÖRNEĞİ

Amerika’nın dünyanın en güçlü ülkesi olmasının çok farklı sebebleri vardır. En önemli sebeb, Amerika’nın en melez ülke olmasıdır. Butün ırkların temsilcileri var Amerika’da. Ayrıca bütün ırkların en kaliteli beyinleri oraya gidiyor. Melezleşmekten korkmuyorlar. Dışlama yok, zira herkes yabancı, herkes yeni orada, adı üstünde yeni kıta. Amerika köleliğin kaldırılması için kendi içinde savaşmış bir ülkedir. Zencilerin haklarını elde edebilmesi için, zenciler kadar beyazlar da mücadele vermiştir. Bugün bir zencinin Amerikan başkanı olması, kimseyi gocundurmuyor. Gocunanlar yadırganıyor ve ırkçılık suçlamasıyla karşılaşıyor. Bugün süper-star müzisyenler, zenci müziği (blues) yapıyor ve zencilerin mistik kültürlerini içselleştiriyor. Aynı oranda zenciler de beyazlaşıyor. Zenginler, sanatçılar gidiyor, Kabalaya inanıyor, Dalai Lamaya iman ediyor,  veya  Budist oluyor. Müslümanlar her yerde devasa camiler ve külliyeler açıyor. Müslümanlar,Hristyan kültüründeki gezici vaizlik sistemini kullanarak devasa salonlarda insanlara hitap ediyorlar. Tam bir melezleşme örneği. Amerikayı tüm dünyaya üstün kılan şey, bu melezleşme ve bu  kollektif intellektüaliteyi kullanmaktan kaçınmamasıdır. Amerika fiziksel ve kültürel melezliğe kapıları açık bir ülke olduğu için güçlüdür. Amerika,bir dünya karması takımı olduğu için, yerel her takımı yenmektedir.

Konumuz soğuk savaş döneminin Ameraka’sı ile Rusya’sını karşılaştırmak değil ama, bu bağlamda şu örneği zikretmek durumundayım.  Özelde Rusya, genelde Doğu Bloku ülkelerinin, tarih sahnesinde bir yüz yıl kalamamalarının en önemli sebebi, dış dünyadan izole olmaları, farklı kültür ve düşüncelere kapalı olmaları ve kendi kendilerine yetmememeleridir.

Osmanlıyı güçlü kılan da kozmopolitan ve çok zengin demografik yapısıdır. Her kültür ve milletten yararlanmayı bilmiştir. Sokollu Mehmet Paşa’dan tutun, Mimar Sinan’a, Barbaros Hayreddin Paşa’ya kadar, adı anılınca Osmanlı’yı hatırlatan büyük tarihi şahsiyetler hep devşirmedir, Osmanlı Melezleşmesinin örnekleridir. Bugün bu misyon Amerika’ya geçmiş durumdadır.

AVRUPA’NIN ÇIKMAZI ve ÇIKIŞ YOLU

Bulgaristanlı Vanga Nine (Baba Vanga) nin kehanetleri meşhurdur. Baba Vanga  ’ Avrupa’da, 2273 yılında, Beyaz, siyah ve sarı ırkların bileşiminden tek bir melez ırk doğacak’’. diyor. Kehanet doğru, ama tarih tartışılır, bana göre göre Avrupanın melezleşmesi o kadar ileri bir tarihe ertelenemez.

Avrupa’da, Rönesanstan sonra ulus devletler kuruldu. Devlet sistemi, nasyonaliteyi temel postulat olarak kabul etti. Diğer ırklardan arındırılmış, ari bir ırk yaratmak isteyen Hitler’in, bu ari ırk fantezisinin, 2. ci dünya savaşında, insanlığa nelere malolduğunu biliyoruz. Bu kötü tecrübeye rağmen hala nasyonalizmden vazgeçilemiyor. Hala ırkçılık yükselen bir değer olarak karşımızda. Sağ, sol, yeşil, bütün partiler milliyetçiliğe sığınıyor. Yabancılar dışlanıyor. İnsanlar yabancılarla bonjour-laşma dışında, ciddi iletişim kurmuyor. Bonjour’un ötesine geçmeye kalktığınız zaman hekes gardını alıyor. Yağ ve su gibi ayrışma var Avrupa’da. Birbirine sirayet etme, kaynaşma, karışma, Amerika oranında yaşanmıyor. Maalesef Avrupa kaybediyor. Amerika’dan sonra en kozmopolitik kıta Avrupa’dır. Ama Avrupa bu farklılıktan, bu zenginlikten yararlanmaya yanaşmıyor. Elindeki hazineyi çöpe atıyor.

Avrupa ırkları ve Avrupa kültürü, eki Roma’nın mirasıyla zaten melez bir kültürdür. Zira Roma, Yunan, Mısır ve Filistin kültürlerini Avrupa’ya taşımış ve bunları Romalılaştırmış, modern Avrupa bunların üzerine bina edilmiştir. Ama yaşlı kıta, kuşatılmışlık korkusuyla, islamo-fobi, nesillerin kesilmesi, kültür ve maneviyatına güvenememe gibi sebeblerle o mirasa bugün sahip çıkmamaktadır. Avrupa bugün, ayrımcılık, dışlama ve ırkçılık konularında ikinci bir ortaçağ yaşamaktadır. Her Ortaçağ bir Rönesans doğurur ve ikinci bir Rönesans yaşanacak. Melezleşmeye direnenlerin, ikinci Rönesanstan sonra, günah çıkarma seansı daha uzun sürecektir.

Bernard Shaw’a hayran olan, zengin, güzel ve aptal bir kadın evlenme teklif eder. ‘’Efendim sizinle evlensek, çocuğumuz  sizin zekanızı, benim de güzelliğimi alsa ne mükemmel çocuk olur değil mi’’ der. Filozofumuz,  ‘’ya tersi olursa’’ der ve  teklifi reddeder. Hikayeyi dinlediğimizde, ‘aman da ne güzel cevap vermiş’ diye filozofu takdir ediyoruz değil mi? Halbuki bir hata var. Her çocuk, annesinin ve babasının hem fiziksel olarak, hem de ahlak ve maneviyat olarak en mükemmel  özelliklerini alır. Dolayısıyla her yeni nesil bir öncekinden daha akıllı, daha zeki, ve  bir önceki nesle nazaran daha donanımlıdır. Onun için insanlığın tekamülü ilerlemeketedir. İnsanlığın geri vitesi yoktur. Her canlı tekamüle, olgunlaşmaya, ilerlemeye programlı ve mütemayildir. Bilgisayarın icadından sonra, hesap makinasının icadı sözkonusu olabilir mi? İlkel olan daha eskidir. Başka bir yazımda, Avrupa’nın ortaçağ ve rönesans tecrübesinin, Avrupa’nın kültür ve medeniyetinin mükemmel bir İslam modeli ve din anlayışı doğuracak bir altyapıya sahip olduğunu başka bir vesileyle yazmıştım.

Avrupa’nın fiziksel, sosyal sistem ve bilimsel alanda bir üstünlüğü var. Asya ve İslam toplumlarının da, belli bir maneviyatı ve daha insani bir kültürü var. Batı bu fiziksel ve bilimsel üstünlükten bir ahlak ve maneviyat üretemiyor. Doğu da elindeki mükemmel kültür ve tarihi birikimini, sosyal sistem kurmakta ve fiziksel güce dönüştürmekte başarısız. Bu iki tarafın birleşerek melezleşmesi, birbirinin iyiliklerini alarak birbirinden istifade etmesi her iki tarafı kurtaracak yegane çözümdür.  Bu karşılıklı alışveris olduğu zaman ortada taraf falan da kalmayacak. Melez bir tek taraf olacak. Allah bunu istiyor, kader ve tarih de bunu istiyor. Konjoktürün dayattığını ıskalayan ve direnen zarar edecek. Bu Türklerin ve Arapların ne işi var Avrupa’da? Kim planladı bütün bunları? Melezleşme bir tür insanlığın aslına rucu etmesidir aslında. Adem babamızın insanlığı hangi ırktan idi?

Üstad ( Bernard Shaw ) keşke o kadınla evlenseydi. Gitti- gidiyor güzelim kombinasyon, yazık oluyor insanlığımıza...

ARİF KARABACAK


1690 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İSLAM VE COĞRAFYA VEYA ÖRFE GÖRE ŞEKİLLENEN İSLAM - 05/09/2013
İslam dini bir hammadde gibidir. Her kültür ve coğrafyada farklı işlenmiş ve farklı müslümanlık modelleri ortaya çıkmıştır.
Kendimize inanalım ve takım oyunu oynayalım. - 25/05/2013
Eskiden futbol yazıları yazardım ama bu bir futbol yazısı olmayacak maalesef.