Ramazan ayının başladığı şu günlerde sigara kullanımını azaltan bağımlılar için aslında tam sigara bırakma zamanıdır.
RAMAZAN SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN İYİ BİR FIRSAT OLABİLİR
Sigarayı bırakmak isteyen insanın en önemli sorunu, yaşantısının bütün rutinlerinden bağımsız bir “sıfırıncı gün” yakalayamamasıdır. Bütün diğer günlük yaşam telaşlarından arındırılmış, henüz yaşanmamış bir gün kadar umut verici, saf, berrak, temiz bir sayfa gibi bir gün gerekir çoğu zaman sigarayı bırakmak için. Örneğin iki ya da üç haftalık sigara bırakma kampları olsa… Sigarayı hatırlatan her türlü uyarıcının uzağında, (örneğin çay, kahve) yemyeşil bir ormanın içinde, su kenarında güzel yürüyüş alanları olan, müzik odaları, dans terapileri, kitap okuma saatleri, resim odaları, fotoğraf gezintileri ve tiyatro çalışmaları olan bir kamp. “Sigarayı bıraktım,” dediğimizde yerine koyabileceğimiz şeylerle bolca doldurabileceğimiz bir dinlenme ve uğraşı alanı… İnsanın sigaranın karanlığı ile tıkadığı ışıltısı ortaya çıktığında bu ışıltısını yaşamda var edebileceği yöntemleri bulmak zorundayız… Sigara içen insanı, “değişmeyen bir duruma değişmeyen bir tepki veren insan”a benzetirsek, Ramazan ayı ile birlikte bir değişiklik söz konusudur. Ve bu umut vericidir.
Sigara içen birçok kişinin genel olarak bildiği bir şey vardır. Aç karnına sigara sağlığı daha da çok olumsuz etkiler. Vücut oruç boyunca kendini yenilemiş, sigaranın olumsuz etkilerinden arınmıştır. İftardan sonra içilen ilk sigara baş dönmesi, taşikardi ve baygınlık hissine neden olur. Sigara nikotinden arınmış, temizlenmiş, sigarayı bırakmaya adapte olmuş vücuda birdenbire ağır bir etki yapar ve ilk kez sigara içenlerin yaşadıklarına benzer bir şekilde, vücut bu ilk yakılan sigarayı “yabancı madde” olarak algılar. Oruç tutan sigara bağımlıları, Ramazan’da vücudun sigarayı yabancı madde gibi algılaması imkânının; oruçla birlikte oluşan “bir tür sigara içmeme boşluğunun kıymetini bilmelidirler.
Ramazan ayı ile birlikte oruç tutan sigara tiryakileri için “dumansız hava sahası” mekânsız bir alanda, deyim yerindeyse, ruhsal ve fiziksel alanın birleştiği bir alanda oluşmuş gibidir. Bu “boş alan” sigarayı bırakmak için iyi bir fırsattır çünkü hep aynı şekilde devam eden yaşantının içinde çoğu zaman aynı kötü alışkanlıklar da devam eder. Ramazan ayı, oruç tutanlar için bu rutinliği kesintiye uğratır. Ramazan, oruç tutanlar için, hem psikolojik bağımlılığın yatışması için, (orucun yaşattığı nefsine hâkimiyet, irade) hem de fizyolojik bağımlılığın (nikotin alınmaması) yatışması için çift taraflı etki eden otuz adet sigara bırakma tableti gibi düşünülebilir.
Ramazanda oruç tutan sigara bağımlıları, oruçla birlikte, topluca katılım motivasyonunun da etkisiyle, bir dayanışma içine girebilirler. Sigarayı bırakmak için bu bir aylık süreci iyi bir fırsat olarak görmeli ve bir miktar dinlenme fırsatı bulmuş olan zavallı akciğerlerine bu dinlenmeyi çok görmemelidirler. İftardan sonra da sigara içememeyi devam ettirmelidirler.
Ramazan ayı boyunca oruç tutan sigara içicileri 16 saat gibi uzunca bir süre sigara içmemeyi, sigarayı bırakmak konusunda bir avantaj olarak düşünebilirler. Sigara tiryakisi bir kişi Ramazan dışındaki zamanlarda bu kadar uzun süre sigara içmemeyi başaramamış olabilir. Ancak Ramazan ayının sunduğu böylesi bir kolaylık, sigaradan tamamen kurtulmak için çok iyi bir başlangıç demektir. Deyim yerindeyse Ramazan ayında yiyeceklere ve suya konulan ambargo, iftar vaktinin gelmesi ile sanki sigaranın da orucu açılıyormuş gibi sigara için bozulmamalıdır.