Fransa'daki Genç nesil alarm veriyor. Bu sessiz çığlığa kulak verin!....  

 Türk gençlerinin evlenme konusunda yaşadığı sıkıntılara aileler de çözüm bulamıyor. Bu konuda Fransa hükümetinin uyguladıgı yabancı politikaları da etkili oluyor.

   Fransa ve Avrupa'da yetişen belirli yaş üzerindeki kesim ve burada egitim almış Türk gençlerinin evlenme konusunda yaşadığı sıkıntılara aileler de çözüm bulamıyor.
    Özellikle ailelerin buldugu kız ya da ekek adayların genç nesil tarafından begenilmemesi kültür farkı sebebi ile bu işi daha da zorlaştırıyor. Ôzellikle 29-35 yaşını bulan genç nesil kendisine uygun eş bulmada hayli zorlanıyor.

40 yaş üzeri evlemeyeneler mevcut.
    Yaptığımız araştırmada bu tehlikeli gidişat sanılanın çok daha üzerinde vahim durumda. Bu konuda yaptıgımız gözlemlere göre:
    Fransa'da egitim alan ve üniversiteyi bitiren genç nesil evlenme yaşı ortalama 26 ila 35 yaş arasında bu yaştan sonra gençler çevre edinip tanışmakta hayli zorlanırken maddi sıkıntılardan dolayı da evlenememekte.
   Ailelerinin buldugu genç kız ya da erkek adayları gençlerin yüzde 90'ı kültür farklılıkları sebebi ile eş begenmekte zorlanıyor.

Sosyal kurum ve kuruluşlara tanışma ve kaynaşma ortamlarının hazırlanmasında büyük görevler düşüyor. 
   Sosyal kurum ve kuruluşlara tanışma ve kaynaşma ortamlarının hazırlanmasında büyük görevler düşüyor. Avrupayı saran son yıllardaki ekonomik kriz'de hayli etkili.

Tehlike sanılandan çok daha büyük:
    Belirli bir yaşa kadar evlenemeyen gençler sonrasında ilk yakınındaki buldugu yabancı ya meylediyor sonuç ise felaket. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz bir bir yetkili" Tehlike sanılanın aslında çok çok üstünde. Belirli bir yaşa kadar egitim yada çeşitli sebebler ile zaten evlenemeyen gençler ailelerinin bulduğu adayları küçümsemekte ya da begenmemekte. Zaten bu geçen zaman da birkaç yıl alıyor. Sonrasında ise gençler yakınında bulunan ve sempati duyabilecegi kişilerle diyaloga girmekte. Sonrasında ise aşık oldum zannederek yada yaşının verdigi psikolojik durumdan olsa gerek evlenme ya da yolunu tercih etmekte. Uzaklara gitmeyin yakınınıza bir göz atın kaç tane genç göreceksiniz böyle. Tabi gayrimeşru bir yaşamı da tercih edenler var. Sonuçlarını ise hayal bile edemezsiniz. Tamamen bir yıkım. Yabancılar ile evliligi tercih edenlerin yüzde 95'i boşanma ile sonuçlanıyor. Diger yüzde 5'lik kesim ise hayli problemli devam emekte.

Anne ve babası hacı olup da livata yapanlar bile mevcut.
    Geçtigimiz yıllarda tanıdık gençlerden biri Ukraynalı digeri Fransız bir digeri 'de bir arap ile evlenme yolunu tercih etti. Çogu yakın çevresinde yada çalıştığı işyerinde bulunan birine meylediyor. İnternetten bulup evlenenler de var. Sonuçları söylememe gerek yok. Anne ve babası hacı olup da livata (homoseksüel) olanlar bile mevcut. Aileleri bu konudan habersiz. Bu konuda çok ciddi bir çalışma başlatılmalı özellikle gençlerin tanışıp kaynaşabilecegi ortamlar ve zemin hazırlanmalı, bazıları bunu çöpçatanlık gibi algılıyor. Bazı ailelerde boşanabilecekleri korkusu ile uzak durmayı tercih ediyor. Fazla uzaga gitmeden lütfen çevrenizde, ailenizde, kurum ve kuruluşunuzdaki gençleri bir gözlemleyin kaçtanesi bekar ve evlilik yaşında, yada evlenmiş. 

 "Aranızdaki bekarları evlendirin. Onların dininin yarısını kurtamaya vesile olun"
Bu konu sanılandan çok daha tehlikeli gelecek nesiller adına bu gidişattan korkun diyorum. Eger saglıklı bir nesil yetiştirmek istiyorsanız Allah Rasulu'nun'de emrettiği gibi "Aranızdaki bekarları evlendirin. Onların dininin yarısını kurtamaya vesile olun" bu konu aslında tehlike olmaktan öte vahim bir durum.
      Pisikologlar sosyologlar resmi ya da sivil kurum ve kuruluşlar aileler bu konu üzerinde ciddi bir çalışma başlatmalılar. En önemli sorumluluk da de dini kurum ve kuruluşlara düşmekte. Hatta sadece evlilik üzerine bir dernek bile kurulmalı." dedi.

Yorumlar