Almanya'da İslam Konferansı 'Gençlere Yönelik Çalışmaları Artıracak.' Almanya'da bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen İslam Konferansı'nda (DİK) gençlere yönelik çalışmaların artırılması ve DİK'in bölgesel olarak yapılanması kararlaştırıldı. Müslümanların sorunları ve çözüm yollarından çok güvenlik ve şiddeti önleme konularının konuşulması ise İslam Konferansı'nın anlamını yitirdiği eleştirilerine neden oldu. Federal İçişleri Bakanlığı'nın himayesinde başlatılan İslam Konferansı dördüncü buluşmasını, artan eleştirilerin odağında gerçekleştirdi. Bu yıl "Aşırılıkla Mücadele ve İslam'da kadın-erkek eşitliği" gündemiyle toplanan 4. İslam Konferansı'nda "Gençlere yönelik projelerin artırılması, kurumsal işbirliğinin artırılması, kadın-erkek eşitliğinin ortak bir değer olarak yaşanması ve her türlü aşırılığa karşı önleyici tedbirlerin alınması" kararlaştırıldı. 2010 yılında başlatılan Müslümanlar ile devletin diyaloğunun önemli sonuçları olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Hans- Peter Friedrich, "İslam din derslerinin başlaması, Alman üniversitelerinde İslam fakültelerinin açılması ve imamların eğitilmesi, İslam Konferansı'nın tavsiye kararları sonrası gerçekleşmiştir. Aşırılıklara karşı tedbir alma demokrasinin ve toplumun gelişmesi niyetiyle yapılmıştır." dedi. Dördüncü İslam Konferansı'nda internette radikalizm içeren propagandalarla mücadele ve gençlerin eğitiminin gündeme geldiğini söyleyen Friedrich, aşırılıkla mücadele için derneklerin gençlere yönelik projeler geliştireceğini kaydetti. İslam Konferansı bünyesinde yeni bir çalışma ve destek biriminin oluşturulacağı bilgisini veren bakan, Federal Aile Bakanlığı ve Robert Bosch Vakfı'nın destek birimine katılacağını ifade etti. Friedrich, toplantıda İslam düşmanlığının da gündeme geldiğini fakat somut adımlar konuşulmadığını aktardı. Diğer önemli bir konunun İslam'da kadın erkek eşitliği olduğu bilgisini veren Friedrich, "İslam'da bu konuya farklı yaklaşımlar var. Sadece genel bilgi edinme şeklinde gündemimize aldık." dedi. Gelecek yıllarda İslam Konferansı'nın eyaletler düzeyinde yapılanması ve Müslümanların refahının artırılmasına yönelik için çalışmalar yapması bekleniyor. "İSLAM KONFERANSI, BAŞBAKANLIĞIN HİMAYESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLSİN" Devletle, Müslümanların diyaloğunun önemli olduğunu söyleyen Diyanet İşleri İslam Birliği (DİTİB) Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa "Fakat İslam Konferansı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yapılmamalı. Müslümanlar bu topluma aitse Uyum Zirvesi Başbakanlık'ın himayesinde gerçekleştiriliyorsa İslam Konferansı da Başbakanın himayesine alınmalı. İsminin de illa ki İslam Konferansı olmasına gerek yok. Güvenlik çalışması gibi lanse edilmemeli. İslam Almanya'da tanınma sürecine girdiyse ve İslam din dersleri Alman okullarında verilmeye başlandıysa bunlarda İslam Konferansı'nın katkısı çok büyük. Konferans en azından Adalet Bakanlığı himayesine alınabilir." dedi. Alboğa,"Dördüncü İslam Konferansı toplantısında gündem maddelerinden birisi olmadığı ve içeride konuşulmadığı halde basın toplantısında sürpriz şekilde Müslüman gençler arasında Yahudi düşmanlığının arttığının vurgulanmasının ve İslam Konferansı'nın üyelerinden olmayan Filistin asıllı Ahmet Mansur'un "Müslüman gençler arasında Yahudi düşmanlığı bir fenomen ve ciddiye almamız gerekiyor. Tehlike tahmin edilenden daha büyük" sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Alboğa, "Neden İslami derneklerinin temsilcilerinden birisi basın toplantısında yoktu." diyerek tepki gösterdi. DİTİB Diyalog Sözcüsü Alboğa, İslam Konferansı'nın devlet ile Müslümanlar arasında bir süreç olması gerektiğini, şu an olduğu gibi İslam ile ilgili ilgisiz herkesin davet edilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. İslam Kültür Merkezleri Birliği (VİKZ) Genel Sekreteri Erol Pürlü ise İslam Konferansı'nın eleştirilmesine rağmen diyalogun devam ettirilmesinin faydalı olduğunu söyledi. KONFERANS ANLAMINI YİTİRDİ Almanya'da başörtülü kadınların toplumsal ve iş hayatında yaşadıkları sıkıntıları anlatma ümidiyle konferansa katıldığını söyleyen Paderborn Üniversitesi Öğretim Üyesi Tuba Işık, "Maalesef İslam Konferansı, Müslümanların sorunların ve çözüm yollarının konuşmuyor. Giderek anlamını yitiriyor." dedi. ÖZOĞUZ: İSLAM'IN GÜVENLİKLE EŞ TUTULMASI MÜSLÜMANLARI YARALIYOR İçişleri Bakanı Friedrich'in İslam Konferansı'nda Müslümanları ve İslami devamlı şiddeti önleme ve güvenlik sorunlarıyla yan yana getirmesinin Müslümanları yaraladığını ifade eden SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Friedrich'in İslam Konferansı'nı Müslümanların toplumsal diyaloğu haline getiremediğini ve Müslümanlarla işbirliğini ciddiye almadığını ileri sürdü. HAHN: GÜVENLİKTEN ÇOK ORTAK YÖNLER KONUŞULMALI İslam Konferansı'nın çalışmalarının devam etmesi gerektiğini söyleyen Hessen Uyum Bakanı Jörg- Uwe Hahn, "Daha az güvenlik daha çok ortak yanlarımız konuşulmalı. Tolerans, karşılıklı anlayış ve birlikte yaşam gündem olmalı." dedi. cha |
980 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |