2014'de Strazburg İlahiyat Fakültesi bünyesinde (İmam Hatip seviyesinde Lise) açılıyor.
DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ) 2014 yılı başında, Strazburg’da, Fransa’da din görevlilerini yetiştirmek üzere Strazburg İlahiyat Fakültesi bünyesinde bir lise (İmam Hatip seviyesinde Lise) açılıyor.
2014 yılı başında Strazburg’un Hautepierre mahallesinde, bağımsız bir İlahiyat Fakültesi ve özel lise (İmam Hatip Lisesi) açılacak.
Fakülte Derneği Başkanı ve İslam Konseyi Alsace Bölgesi Başkan Yardımcısı Murat ERCAN, acıklamasında “Bağımsız İlahiyat Fakültesinin hedefi, örneğin cemaatin kadın erkek ilişkileri gibi konularda sorularını yanıtlamak, ihtiyacı karşılamak amacıyla, Fransa’da din görevlisi yetiştirmek.
Şu an bize bağlı 250 camiden 150’sinde Türkiye’den gelen imamlar bulunmakta. Lise düşüncesi ise, yandaki binanın boşalmasıyla daha sonra gelişti. Lisemiz, Fakültemizde eğitim görmek isteyen öğrencilerimize, temel Arapça ve din bilgisi verecek.” dedi.
Geleneksel Derslere İlave Olarak da okulda "Sosyoloji Ve Felsefe" Dersleri de Verilecek.
Her şey, 2010 yılında, Fransız ve Türk Hükümetlerinin Fransızca bilen, Fransa’yı tanıyan imam yetiştirilmesi hususunda imzaladıkları anlaşmayla başladı. Strazburg Belediyesi, desteğini kanıtlamak amacıyla, okulun bulunduğu mahallede, eğitim hizmeti verilebilmesi için arazi kullanım planının değiştirilmesini kabul etti. O andan itibaren, çalışmalar satın alınan beş binadan ilkinde fakulte egitimine başlanmış bulunuyor.
Bu arada, lise egitimi için Fransa’nın çeşitli bölgelerinden kayıt yaptırmış olan 15’i kız, 15’i erkek 30 öğrenci, eğitimin başlamasını beklemekte. Öğrenciler, bulundukları bölgelere yakın, Nantes ve Lyon gibi birçok yerde DİTİB’e bağlı derneklerde Arapçayı öğrendiler.
Proje sorumluları, geleneksel İslam İnanç Esasları, Kur’an Tefsir ve yorumu, Hadis bilimi derslerinin yanı sıra öğrencilere, Sosyoloji, Felsefe ve imkânı ölçüsünde her dinin kendi temsilcisinin vereceği, Dinler tarihi dersleri de sunulacağını belirtiyorlar. Aynı zamanda öğrencilerin Strasburg Üniversitesinde, kendi Fakültelerine paralel olarak, “Hukuk, toplum ve Diger dinler” bölümünü de okumaları için gerekli bağlantılar yapıldı. Lisede ise, haftalık en fazla 4-6 saat arasında din eğitimi düzenlemesine uyulacak. Sorumlular, lisenin beş yıl sonra Fransa kanunları geregi hükümet ile ile sözleşme de yapabileceğine dikkat çektiler.
Projenin 15 milyon Euro tutarındaki finansmanın neredeyse hepsinin Türkiye tarafından karşılanmış olması, hatta profesörlerin İstanbul Üniversitesinden gönderilmiş olması, Fransızlar tarafından Ankara’nın hâkimiyeti konusunda endişelere neden olmakta.
Bir süre önce Le Monde Gazetesinde yayımlanan yazısında, tarihçi ve siyaset bilimci Sami AKGÖNÜL, “ Fransa’nın Türkiye dâhil tüm dünyada Fransız Okulları var. Asıl problem, bu kurumların, çok kültürlülüğe olan aidiyet duygusunu engellemek adına Fransa’da yaşayan Türkler ile Fransız toplumunun bütünlüğü arasında bir duvar örmek için kullanılması durumunda, dogmatik bir Devletin elinde malzeme olması durumunda başlar” dedi.
Fakülte Derneği Genel Sekreteri Şaban KİPER ise, “biz de bu projeyi bağımsız bir şekilde finanse etmek isterdik, ancak, belediye bize, tek kuruş bile veremeyeceğini belirtti. Hocalara gelince, burada yetişen öğrenciler, eğitimcilik görevini devralma düzeyine gelene kadar İstanbul’dan gelmeye mecburen devam edecek” dedi.
Bazı Fransızlarca diger bir sorun da, hocaların akademik kaliteleri ve İslam’da yeni oluşturulacak olan dogmatik öğretiler ile beşeri bilimlerin birbirleriyle bağdaştıkları bir eğitim sunulmakta.
1980 yılı sonlarında, Strazburg Üniversitesi Rektörü Etienne TROCMÉ’nin de şiddetle savunduğu, Strazburg Üniversitesinin kendi bünyesinde Müslüman İlahiyatçılar yetiştirmek istememesi üzerine böyle bağımsız bir üniversite kurulması düşüncesi, üzerine Üniversitelerin Öğretim Üyeleri tepki göstermişti. Onlardan biri, “TROCMÉ’nin amacı İslam üzerine bilim insanı, sosyal bilimciler yetiştirmekti, imamlar değildi” dedi.
İslam Konseyi Bölge Başkan Yardımcısı Din Görevlisi Abdülhak Nebevi, bu kurumda “orta yol İslam’ının” öğretileceğinden emin olduğunu belirtti. Ancak, derslerin Fransızca verilmesini umut ettiğini, böylece eğitimin Fransa ile uyumlu bir eğitim olmasının garanti edildiğini belirtti.