• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis
Yazar Nuri Pakdil'den Paris'te gençlere altın tavsiyeler. 'Donanımlı olun, düşünmeye sevkedin.'

 
 Yeryüzünü huzura ve felaha kavuşturacak akımlar ve hareketler ancak ve ancak Türkiye'den tutuşturulabilir.

   Edu-Mic, Yunus Emre Kültür Enstitüsü, ditib Gençlik Kolları işbirliğiyle ortak hazırlanan ve ditib'in evsahipliği yaptığı Nuri Pakdil  ' Edebiyat Söyleşileri ' konulu bir programda sevenleri ile bir araya geldi.

    Moderatorlügünü şair Necip Evlice'nin yürütügü Yazar Ali Ulvi Temel'inde konuk oldugu programda, Nuri Pakdil'in yaşamını biyografisini anlatan mini sunum gerçekleştirildi. Nuri Pakdil 45 yıl önce gençllik yıllarında gerçekleştirdiği Fransa ziyaretini hatırlattı ve 40 gün Paris'te kaldığını belirtti. Nuri Pakdil konuşmasında hepinizi, Anti kapitalist, Anti Nasyonalist, Anti Faşist, Anti Komünist, Anti Siyonist, Anti Emperyalist ve en önemlisi de Anti Firavunist bilinçle selamlıyorum.

Ülkemize sanat ve edebiyatla yerleşen bu yabancılaşma, yine aynı yöntemle atılabilir.

    Ülkemizde batıcılığa yönelilen dönemlerden bugüne şunu gözlemliyoruz, geçmişte batılı yazarlar ve batılı şairler sömürgeciler ile işbirliği yapmışlar ve aynı zamanda uygulayıcıları olmuşlardır. Ülkemize sanat ve edebiyatla yerleşen bu yabancılaşma, yine aynı yöntemle yoğun sanat ve yoğun edebiyat yöntemiyle atılabilir.Türkiye üzerinde oluşturulan batıcılık akımını geriletebilecek tek gücün sanat ve edebiyat olduğunun altını çizdi.
    Sanat ve edebiyat asli işlevinin sömürgelere karşı durmak olduğuna dikkat çeken Pakdil, Özellikle İslam coğrafyasında bir insanlık trajedisinin yaşandığını, Bu durumun şahsına tarifsiz bir ızdırap verdiğini, ''İslam dünyasının umudunun ise Türkiye'de olduğunu, yeryüzünü huzura ve felaha kavuşturacak akımların ve hareketlerinin ancak ve ancak Türkiye'de tutuşturlabileceğine inanıyorum." dedi.

 Necip Fazıl okuyun, kimseyle tartışmayın, düşünün.

Gençlere de bir tavsiyede bulunan Pakdil, İslam’ın özgürlükçü, ilerici, devrimci ve bağımsız olduğuna değinen Pakdil, nerede olunursa olunsun herkesin sömürücülere ve yerli işbirlikçilere karşı cephe oluşturması gerektiğini ifade etti. Gençlere çok okumaları, kendilerini iyi yetiştirmeleri ve iyi derecede bir yabancı dil öğrenmeleri tavsiyesinde bulunan Pakdil, şu değerlendirmede bulundu: “Çünkü Müslümanlar olarak çok donanımlı olmalıyız. Gençler, Necip Fazıl Kısakürek’in tüm eserlerini titizlikle okumalısınız. Yitirilecek bir dakikamız bile yok. Mümkün olduğunca hiç kimseyle tartışmayın. Düşünün ve düşündürtün. Bugün, onurlu bir insan olabilmek ancak ciddi olarak antikapitalist ve antifiravunist olmakla mümkündür.” tavsiyesinde bulundu.  
      Yazdığı Kudus şiirinin son iki mısrasını da kendi seslendiren Nuri Pakdil karşılıklı soru ve cevaplardan sonra yazdığı kitapları sevenlerine imzaladı. Pakdil, dinleyicilere kendisine mutlaka mektup yazmaları çağrısında bulundu.
    Paris Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Ahmet Bakcan, Paris Kültür ve Tanıtma Muşaviri Serra Aytun, Din Hizmetleri Ataşesi Gençağa Sayan, Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkan Yardımcısı Ahmet Oğraş ve çok sayıda davetlinin katıldığı toplantı sonrası, Paris Yunus Emre Enstitüsü ve Paris Kültür ve Tanıtma Müşavirliği tarafından kokteyl verildi.


Nuri Pakdil:
1934 Maraş doğumlu. Maraş Lisesi ve Istanbul Üniversitesi Hukuk Faküttesi mezunu. Bir bakanlıkta hukuk müşaviri (1965-67) ve Devlet Planlama Teşkilatında uzman (1967-73 ve 1988-1999) olarak çalıştı. Denemeler, değiniler, şiirler ve oyunlar yazdı. Fransızcadan şiir ve oyun çevirileri yaptı. İlk şiir ve denemeleri, Maraş'ta lise öğrencisiyken/ Demokrasiye Hizmet gazetesinde ve aynı yıllarda çıkardığı Hamle (1954-55) dergisinde yayımlandı. Yeni istiklal gazetesinde (Istanbul 1964) sanat sayfası düzenledi ve yazılar yazdı. Şubat 1969/da, Ankara'da bir grup arkadaşıyla Edebiyat dergisini çıkarmaya başladı. 1972/de Edebiyat Dergisi Yayınlarını kurdu. Edebiyat dergisinin Aralık 1984'te kapanmasına kadar, on sekizi kendisinin, yirmi yedisi yazar arkadaşlannın olmak üzere kırk beş kitap yayımladı. Bin yıl süreceği" iddiasıyla bir askerî müdahale sürecinin başlatıldığı 28 Şubat 1997 tarihinde, Edebiyat Dergisİ Yaymını yeniden Nuri Pakdil'in kitaplarını yayımlamaya başladı.O dönemde yayımlanan ve baskıları tükenen on sekiz Yeni kitabının basımlarının yanısıra, bu yeni dönemde yirmi üç yeni kitabı daha yayımlandı.


----------
Anneler ve Kudüsler 
Güz suları bizim şehrin önünden akar
Kış savunması
Bizim şehir üs öbür şehirlere
Dakka şimdi bir doğu kamerası
Ölümü çeken
 
Geleceği parmakların bir bir gösterdi
Yeşil bir harmani dizlerinde
Çek denizi aradan
And anıtları koy
Eski çağ taşlarının üstüne
Yeni çağ silahları üstüne
 
Eylem öğlesi
Gül kurularını birbirine bağladık
Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını
kitabı açarak
Yonttuk
 
Soluğunda gül kokusu
Okunan ve bitmeyen bir sayfa
Gibi
Beni çeker bir girişime
 
Daha dinç ötede
Gerçekte olduğundan daha parlak
Yeresel
Otuzüç katlı bir yapı gibi
Damarlarımızda dolaşan kan gibi
Hamid çizgisi
II
At ipi atladı
Kitap soluyan atlar
Çocuk atı çağırdı
At çocuğu tanıdı
 
Denizi çek annemin başörtüsüyle ey sevgili
At geçer o zaman denizi
 
Bilirsiniz ormanlarla sonsuz bir at gelir
Görmüşsünüzdür çocukların rüyalarında da gelir
Biner ona
Sünnetçi
 
Cezayir´e atlarla gidilirdi
Babam atla bağa gelirdi
Yeni Ali
Paris´i atla dolaşacak
 
İyi binen ata
Bir solukta geçer Hazer´i
Yavaş yavaş ingiliz
Tuzağına düşer at süren yiğitlerin
 
III
Tûr Dağını yaşa
Ki bilesin nerde Kudüs
Ben Kudüs´ü kol saatı gibi taşıyorum
 
Ayarlanmadan Kudüs´e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir kudüs yapar
 
Adam baba olunca
İçinde bir Kudüs canlanır
 
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin
 
IV
Narin bir üzüm anne yüreği
ağlaması çocuğun
çöl tülbent üstünde
sarar onunla anne yüreğini
 
Çocuk harita
anne çocuğun gözleriyle bakar
uyur çocuk
anne bekçi daim
 
Sokaklar dar mı
boğulur anne
bu atlar
geniş alan isterler
 
Çocuk koşar
ardından K da
insanın yüreğinde bir parça Kudüs vardır yani K
anne şimdi eline aldığı yüreğini yerine bırakır
Irmak yatağıdır
coçukların cepleri
bilmeyiz bütün ırmaklar sabahları
akşamları çocuk ceplerindedir
 
Erişince kelime beyi
çocuğun etine
pamuk gibi yumuşak olur o dağ
anneler her yerde o dağı ararlar
 
Dener çocuk
öndeki çocuk boynu mitralyözdür
toz kalktı mı ayaklarından
Alttaki çocukla birlikte ikisi de attır
 
Doğudan mı batıdan mı
yürüyen bir çocuk göreceğiz Kudüse
ben çok önce çıktım doğu´dan
anneler her yerde ararlar beni
 
Çocuk akdeniz görmüş
her ülkede bulunan
bir
K´dır
 
Büyüyor elinde bomba
bombanın gerçeği yumuk çocuk eli
ama çocuk
aykırı görülür ölüme
 
Ölüm de yasadır
artar K
annelere sunu günaydın
çocuk önder
V
Mavi ışın dolanır anne gömleğinde
bal arısı deniz suyu
tayfı çocukların
gözetir Kudüsleri
 
Kar yağmaz uçar anne gözlerinden
anne eli ovadır
oynayınca çocuk
daha genişler
 
Kudüse şiir gömlek dikişi annenin
gösterir yönümüzü igneden çıkan ipliğin konumu
kare ya dikdörtgen
annenin çocuk yanağındaki izi
 
Düşününce anne
Kudüsler yakınlaşır
bir tanrı tanımazın elinde de
Kudüs haritası bakar Kudüs yaklaşımıyla
 
Kelime anne dişleri
kiminde otuz iki kiminde otuz üç kelime
çocuk bu kelimeleri
öğrenerek yaş alır
 
Tapınakla yürek arasında en canlı ilişki
yüreğimiz sıkışınca
anladık
El- aksa´dan bir taş düşürülmüştür
 
İnsan
soyaçekim
göğe yansır umudu
baktıkça aynada
Ve çocuk gülünce
ışır El-Aksa
El-Aksa bilir ki
çocuk koyacak o taşı
 
Ki biraz kirazdır ki biraz silâhtır
çocukların
gözleri
parmakları
 
Getirince baba
Kudüsü özümseyen ekmeği
yeniler anne andını
kirazın ve silâhın üstüne
 
Deniz kabartısıyla
aynı andadır anne andı ve çocuk solunumu
bilir baba
toprağı süren makinanın hüzünle Kudüsü söylediğini
 
Ağıt yakışmaz
şiire ve çocuk yüzlerine
ki çocuk yüzleridir getirir bizlere
gereğini bağımsızlığın
 
İlerler zaman
Kudüs koşusunda
ancak anlar
çocukların daim önde olduklarını
 


  
1885 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın